Yörükler,dağlarda
yaylalarda rastgele hareket eden
insanlar olarak algılanmamalıdır! Bir yerden bir yere giderlerken izledikleri
belli göç yolları vardır. Belli yerlerde duraklama ve konaklama yaparlar. Bu
yollar yüzyıllarca kullanılmıştır. Şimdi bunlardan Kuzey Ege ve Güney
Marmara'dakilerden birkaçını tanıyalım.
Bunlardan
biri, Simav yakınlarından geçerek Gölcük yaylasını izleyen ve Kınık köyü yakınlarından
ayrılarak Dağardı kervan yolunu takip edip Uludağ'ın güney eteklerine ulaşan
yoldu.
Bursa-Simav
hattı üzerinden Yaykın, Terziler, Tepeeynehan'dan Salihli'ye, oradan
Kemalpaşa'ya, Birgi'ye ve diğer taraftan Foça'ya kadar uzanan saha Karakeçili yani
Kayıların iskan alanlarıdır.
Bursa-Balıkesir
yöresinin göç güzergahı Ege bölümünden farklı bir yol izler.
Bursa yöresi Yörükleri
Keşiş dağının (Uludağ) güneyinden geçen kervan yolunu, Balıkesir-Dursunbey
mıntıkası Yörükleri ise Alaçam dağları üzerinden geçen yolu kullanmaktaydılar.
Ayrıca Sındırgı deresi ile bu derenin iki yakasındaki güzergahlar yayla yolu
olarak kullanılmıştır.
Eskiden
Bursa'nın 'Dağ Yöresi'nde yaşayan Karakeçili Yörükleri kışın İzmir çukuruna ve
Menemen taraflarına giderlerdi. Soğuk günleri oralarda geçirirlerdi. Yazı ise
Keşiş dağı (Uludağ) yaylalarında karşılarlardı. Bunlar XIX.yy.a değin meskun
değillerdi. Belli bir köyleri ve yurtları yoktu.
Balıkesir'in
Bigadiç ve Sındırgı ilçeleri ile Manisa'nın Salihli ilçesi dolaylarında yaşayan
Yağcı(Yahşi) Bedir Yörüklerinin aslının da Karakeçili olduğu söylenir.
Batı
Anadolu Yörüklerinin en önemli merkezlerinden biri de Simav'dır. Kütahya'nın bu
şirin ilçesine bağlı pekçok Karakeçili köyü vardır.
Halen
Köprübaşı, Borlu, Selendi ve Kula taraflarında da Karakeçililer yaşamaktadır.
Bu
çevredeki Karakeçililerin bir kısmı Demirköprü barajının etrafındaki tepelere
köyler kurarak yerleşik yaşama geçmişlerdir.
Yine
bu yöredeki Gördes civarı Yörükleri Akkeçili, Salihli taraflarındakiler Karakeçilidir.
Eskibolu Akkeçili, Köprübaşı'nın ise yarısı Akkeçili, öbür yarısı da
Karakeçilidir. Bir kısım Karakeçili obaları Gediz civarında barınırlar. Burası
da Yörük nüfusunun yoğun olduğu bir yerdir.
Uludağ'ın
güneyinden geçen bir göç yolu da aşağıda anlattığımız güzergahı izler.
Her
yıl Hidırellez'den sonra (6 Mayıs); Dursunbey'den, Aliova'dan yayla yollarına
düşen Yörükler, Kazankuru'dan geçerek Alutça'nın başına gelirler. Buraya
“Çingene yurdu” denir. Sonra Meyran dağı-Eşen çayından Kocaçay'ın (Kocasu)
altına ulaşır ve burada konaklanır.(Yörükler konakladıkları yerlere 'yurt'
derler.) Bir sonraki duraklama Düvenli'nin başında Sarıkayalar'da yapılır.
Sonra Almecik(Elmacık)-Eğridere-Domaniç yaylaları ve Üçtepeler'e varılır. Kasım
ayına dek buralarda kalınır. Bu ay içinde Domaniç yaylalarından Dursunbey'e
doğru geriye dönüş başlar.
Domaniç'in
Sarıot köyü üzerinden, Hereke (Çayören) veya Domaniç Karamanlar köyü
güzergahını izleyerek Kızılçukur köyü altından, Gencer yaylasından ve Eşen
deresinden Harmancık ilçesi sınırları içine girerler.
Buradan
Meyran dağı istikametinden veya Küplü ve Sertlecik dağından (Bu yol
güzergahında bulunan Kozluca ile Alabarda-Çamalan köyleri arasındaki
mevkiye,'Yörük kızının çama taş attığı yer denir!) hayvanlarıyla birlikte batıya,
Dursunbey istikametine doğru giderler.
2007
yılı”Kocayayla Yörük Şenlikleri” sırasında konuştuğumuz Keles'e bağlı Düvenli
köyü dernek başkanı Ramazan Narin, atalarının göçü ile ilgili olarak şunları
anlattı:
“Eskiden atalarımız Domaniç taraflarındaki Beylik dağı yöresinden
kalkarak, Sındırgı (Balıkesir) ve Manisa dolaylarına dek giderler sonra geri
dönerlermiş. Bu gidiş-gelişler
sırasında Topukdere, Sakaryayla, Alıçlıçukur,
Dombayçayırı ve Çaldüvenli denilen yerlerde birkaç gün eyleşerek dinlenirlermiş.
Sonraki yıllarda birkaç oba köyün bulunduğu yerde kalmışlar. Köyümüzün temelini
bunlar atmış.”
Hüseyin Genç / Araştırmacı-Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder