11 Nisan 2012 Çarşamba

BURSA'NIN YANIBAŞINDA GİZLİ BİR CENNET: DIŞKAYA


Gürsu'ya 16 kilometre uzaklıktaki Dışkaya köyü, Katırlı dağlarının üzerinde kurulu. Köyün arazisinden adeta tarih fışkırıyor. Bölge, eski bir Roma ve Bizans yerleşim yerinin içerisinde. Çevresindeki tepeler üzerinde, bu dönemlerden kalma kaleler var. Kalınlığı yer yer 2 metreyi bulan, Kuzeydeki Pelitpınar ve Cevizlik kalelerinin temelleri hala duruyor. Buradan geçen kervan yolunun kenarında Arap Hanı denilen bir konaklama yeri ile bir de hamam varmış.
Hanın yanından akan/geçen Değirmenderesi üzerinde iki değirmen bulunuyormuş. Değirmenin yanında, kayanın yontulmasıyla açılan büyük bir mağara var. Burada irili ufaklı pek çok mağaranın olduğu belirtiliyor.
Pırıl pırıl sularıyla Değirmenderesi’nin şelaleri, enfes doğal güzel manzara sunuyor. Sarkıt ve dikitlerin oluştuğu mağara girişinin önünde gölet, buz gibi sularıyla serinlik ve ferahlık veriyor. Devasa çınar ağaçları, adeta yağlı boya tablo görüntüsünde.
Harmanlar mevkiinde kilise kalıntısı, antik dönem taşları üzerinde kabartma resimler ve yazılar dikkat çekiyor. Bölgeden çıkan çanak, çömlek, heykel, sikke vb. tarihi kalıntılar, definecilerin tahribatına maruz kalırken, köylüler sıkça buldukları tarihi kalıntıları yetkili makamlara teslim ediyorlar.
Eskiceköy ve Güriçi mevkilerinde, tarihi tam bilinmeyen taş mezarlar var. Hotanlar, Elekçi Konağı, Kirazdere ve Kozluca mevkilerinde de Osmanlı döneminden kalma tarihi gömütler mevcut. Kozluca denilen yerde eski bir yel değirmeni yeri de bulunuyor.
Köy çevresinde; Al Dede, Pelitpınar, Kapırcık, Pilav, Yemişen, Kırkkızlar ve Kozluca denilen yerlerde Osmanlı’dan kalma yatır gömütleri var.
Dışkaya; antik çağ, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemleri açısından çok zengin.
Aynen dağ yöresi köylerinde olduğu gibi, Dışkaya da iş ve eğitim amaçlı çok göç vermiş. Köyde genellikle yaşlılar kalmış. Ancak Gürsu ve Bursa’ya yakın olduğu için özellikle yaz aylarında hafta sonları köye gidiş geliş çok oluyor.
HAVASI, SUYU, GIDASI ŞİFA DAĞITIYOR
Köyün çevresindeki tepelerde dolaşırken, tam 34 çeşit çiçek topladık. Dönüşte yol boyunda buz gibi akan kaynak suyunun kenarında, 'doktor' diye tabir edilen 'su teresi' bulduk. Hem de çiçek açmış körpe haliyle. Çevrede şifalı bitki çeşitleri çok.
Buradaki kaynak suları, kalsiyum açısından oldukça zenginmiş. Bu sulardan içen kemik erimesi hastalarının iyileştiğini öğrendik. Kalp hastalarına şifa vermede de köyün havasının birebir olduğu anlatıldı ki, sırf bu nedenle çevreye yerleşenler olmuş.
Konumu nedeniyle Gemlik yönünden gelen deniz havası, İznik tarafından esen göl havası ve çamlarla kaplı dağın bol oksijenli havası burada birleşiyor. İnsanın nefesini açıyor adeta. Özellikle rüzgarla birlikte yayılan kekik kokusu da muhteşem.
Yolunuz bir gün Dışkaya’ya düşerse, son derece lezzetli organik meyve ve sebzelerinden tatmayı, almayı ihmal etmeyin. Sütünü de öneririm. Köyün içinde bir mandıra var. Buradan koyun ve keçi sütü karışımından yapılan nefis peynirler alabilirsiniz. Havası, suyu, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen Bursa’nın yanı başında gizli bir cennet Dışkaya.
        Türkan GENÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder