Kayı adı, Topkapı Sarayı kitaplığında bulunan Hünername adlı
iki ciltlik eserde, Kayığ olarak geçmektedir. Divan-ı Lugat-it Türk’teki Çuvaldar damgası, Hünername’deki
Kayığ damgasına çok benzer. Bu nedenle boy damgaları tespit edilirken, değişik
adlandırmalara ve simgelere dikkat edilmelidir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Kayılar, Bursa çevresinde
birçok köy kurmuşlar ve birçok eser bırakmışlardır. Cami, minare, han, hamam
gibi bazı yapılarla, Yörük kilimleri ve halıları üzerinde, iki ok ve bir yaydan
oluşan Kayı damgasını görmek olasıdır.
Araştırmacı Ali Rıza Yalgın’ın 1940’lı yılların başlarında
Bursa ve çevresinde yaptığı araştırmalarda ortaya çıkanlar:
Bursa Etnografya Müzesi’nde 2259 numarada kayıtlı oymalı
ahşap bir kavukluğun en tepesinde, Bayat damgası bulunurken, bunun hemen
altında da Kayı damgası yer almıştır.
Yine aynı müzede 2262 envanter numarası ile kayıtlı olan,
prizma şeklindeki bir taş alemin dört yüzünden ikisinde Bayat, ikisinde de
Beydili damgası bulunmaktadır. Ayrıca üzerinde Kayığ damgası da yer almaktadır.
Bir başka alemde yine, Bayat damgası ile Kayığ damgası
birlikte görülüyor.
Bayat alameti Hünername’nin Gün Han Oğulları alametleri
arasında, Kayığ damgası ise hem aynı kitapta, hem Divan’da ve hem de
Selçukname’de bulunuyor.
Bu damganın benzerlerini, Yeşil Camii ve diğer ilk dönem camileri
ile birçok mimari eserlerde görmek mümkün!
Orhaneli’ndeki Durdu Bey Camii’ndeki eski halı ve kilim
motifleri arasında birkaç boy damgasının arasında, Kayı damgasına benzeyen
motifler de tespit edilmiştir. (Şimdi bu halı ve kilimler ne haldedir
bilinmez!)
Orhaneli’nin Keçili ve İnegöl’ün Bayramlı aşiretleri
Karakeçililer’dendir. Eskiden Orhaneli ilçesinin Eskiköy ve Hallar köyleri halkı
da Karakeçililer’dendi. Adı geçen bu yerleşmelerin (şimdi Büyükorhan), I. Murat
zamanında kurulduğu sanılıyor! Bugün buraları mevki adı olarak anılıyor!.
Karacabey’in Beylik ve Orhaneli’nin Çeki köylerinde
Karakeçili oymağının, kaşık sapı tabir edilen üçlü bir çatala benzeyen
damgaları bulunmuştur.
Eski eserler koleksiyoneri sayın Ahmet Erdönmez’e ait el
dokuması küçük bir halı üzerinde bu damgayı andıran bir motif vardır. (Bursa
Defteri-Ocak 2007)
Eski dönemlerde İnegöl’e bağlı Karakeçe adında bir mezra
bulunduğu kayıtlara geçmiştir. Bunların da Karakeçililerden olma olasılığı
yüksektir.
Dağ yöresi ile İnegöl, Yenişehir, İznik, Gemlik, Mudanya ve
Mustafakemalpaşa ilçelerinde Kayılar ve Karakeçililer tarafından kurulmuş pek
çok köy vardır.
Keles’e bağlı Akçapınar köyünde bulunan damgalar ile
etnografik eserler toplanarak bir odaya konmuş ve burası küçük bir müze haline
getirilmiştir.
Dağ yöresi köylülerinden isteğim şudur:
Köyünüzde, çevrenizde bulunan damgaları, eski halıları, eski
kilimleri, eskiden kullanılan tarım alet ve makineleri ile eski giyim kuşam
örneklerini toplayıp muhafaza edin. Bunlar ileride kurulacak bir müzede
sergilenebilir. Değerlerinize sahip çıkın.
ORHANELİ DAMGALARI
1940’lı
yıllarda Beyce’deki (Orhaneli) Durdu Bey Camii’nin kilimlerini inceleyen
araştırmacı-yazar Ali Rıza Yalgın, Türk boyları ile oymaklarının damgalarına ve
imlerine çok benzeyen şekiller tespit etmiştir.
Beyceliler
de Orta Toroslar ve Çukurova Türkmenleri gibi bu motiflere ‘yanış’ derler. Bu
yörede, o yıllardaki kadın giysileri de çok özgündür. Kendisine has özelliklere
sahiptir.
Dokumalardaki
damga şekillerine im, küçükbaş hayvanların kulak çentiklerine de ‘en’
denmektedir. Küçük obalarda hayvanlara damga vurulması yadsınır.
Orhaneli’nde
Türk töresine aykırı olmasına karşın, küçükbaş hayvanlarda da damga görülür.
O yıllarda
Durdu Bey Camii’nin kilimlerindeki imler arasında Kayı, Bayat, Eymür, Toturga
(Dodurga), Tüger (Döğer) boylarının damgalarına benzeyen birçok motif
bulunuyordu!
Orhaneli’nin
Hubandanişment köyünde Sait Sevim Ağa’nın elinde bulunan bir aynanın
etrafındaki motifler arasında, Bayat ve Yüreğir gibi birkaç Türk boyunun
damgası göze çarpar.
Yazar, Mustafakemalpaşa’dan
satın alınarak Orhaneli’ye getirilmiş olan yağız bir atın Baburlu (Bayırlu,
Yayırlu, Yaparlu) damgası ile işaretlenmiş olduğuna tanık olduğunu belirtiyor.
Melek
Celal’in Türk İşlemeleri adlı kitabının Yağlıklar (mendiller) bölümünde bu
damganın benzeri bulunmaktadır.
Orhaneli’nin
Bayındır köyünün camisinde bulunan kilim motiflerini incelediğinde; Bayat,
Karaevli, Salur ve Toturga damgalarının biraz değişime uğramış şekillerini
gördüğünü söylüyor.
Bu imlerden
birine, halk arasında ‘kurt ağzı’ (üçlü) dendiğini vurguluyor.
Orhun
yazıtlarında K harfi olarak kullanılan bu şekil, davar ‘en’lerinde de
kullanılagelmiştir.
Tarak
dişlerini andıran şekil, hem Yüreğir boy damgasına, hem de Cengiz Oğulları’nın paralarındaki
şekle benzemektedir.
Bayındır,
Üçoklu boylarından birinin adı olduğu halde, bahsi geçen kilim üzerindeki
motifler Bozok boylarını temsil ediyor.
Bayındır
boyunun damgasını, Akkoyunlular da kullanırdı. Zaten bu devleti kurup
yönetenler de bu boya mensuptu.
‘Kurtağzı’
denilen motif; Orhun Abece’sinden (iç) harfine, Fodra köyünden bir çiftçinin öküzlerinin
alınlarındaki işarete ve Selçukname’de yer alan ‘Bayat’ damgasına da çok
benziyor.
(Oğuzname’nin 7. öyküsünde; ‘’Bayındır Han buyurdu, 24 sancak beyine gelsin’’ dedi, şeklinde bir söz geçer.
(Oğuzname’nin 7. öyküsünde; ‘’Bayındır Han buyurdu, 24 sancak beyine gelsin’’ dedi, şeklinde bir söz geçer.
Orhaneli’nin
İğdir (!) köyünde dokunan kilimlerden birinin üzerinde Çuvaldur (Çuvaldar /
Çuvaldız) boy damgası görülmüştür.
ARAŞTIRMACI ALİ RIZA YALGIN TARAFINDAN 1940’LARDA BURSA CİVARINDA BULUNAN ESKİ TÜRK
DAMGALARININ ANLAMLARI
A-Alkaevli / Alkabölük
Bu ime halk arasında kazan kulpu denmektedir. Eskiden
Samanlı köyündeki bir çiftliğin alameti olarak kullanılmıştır. Karacabey ve
Mustafakemalpaşa’nın büyük sürü sahipleri tarafından da kullanılmıştır.
B-Eymür
Bu im kılıç diye anılır!. Geçmişte Yaylacık köyünde
kullanılmıştır.
C-Alkaevli’nin değişik bir damgası
Kayapa köyünde bulunmuş olan bir damgadır.
D-Çuvaldar / Çavuldur
Fodra (Alaaddin) köyüne ait bir damgadır.
E-Çuvaldar / Çavuldur (Kayı ve Avşar damgasına da
benzetilir.)
Samanlı çiftliğinde kullanılmış olan bir damgadır.
F-Hangi boya ait olduğu belli değil. Bir oymak damgası
olabilir!
Fodra (Alaaddin) köyünde büyükbaş hayvanlara vurulan bir
damgadır.
K-Yıva / İva
Domaniç’in Çarşamba köyünde kullanılan bir damgadır.
M-Bir Kızılkeçili oymak reisi tarafından kırlangıç kuyruğu
diye adlandırılmıştır.
1940’lı yılların başlarında Kayapa köyünde görülmüştür.
N-Dodurga
Çalı’dan Yaylacık köyüne getirilen bir damgadır.
Hüseyin GENÇ / Araştırmacı-Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder