14 Nisan 2012 Cumartesi

ULUCAMİ’DE YER ALAN HADİSLER


Doç. Dr. Salih KARACABEY
U.Ü. İlahiyat Fak. Öğr. Üyesi
Ulucami, Osmanlı Devleti zamanında yapılan ilk büyük camilerden biri olmakla tarihî geçmişi ve mimarisi açısından önemli bir eserdir. Ama özellikleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Ulucami, en sahih hadis kitaplarından Buhârî’nin “el-Camiu’s-Sahîh”, halk arasındaki meşhur adıyla “Buhârî’nin Sahîh’i” nin her yıl bir defa hatim edilmek üzere sürekli okunduğu seçkin mabetlerden biridir. Türk milletinin benliğinde yer etmiş peygamber sevgisinin yansımalarını caminin duvarlarında ve payelerinde de görmek mümkündür. Cami duvarlarını ve payelerini süslemenin ötesinde mabedin içerisine girenlere anlamlı mesajlar verdiği düşünülen yazılar sadece hadislerden ibaret olmadığı gibi, bunların tamamının şimdi görülenlerle sınırlı olmadığı da tarihî bilgilerden anlaşılmaktadır. Ancak bu yazıda sadece şu anda mevcut olan hadislere yer verilecektir.  Hadislerin sıralanmasına caminin kıble duvarının sağından başlamak üzere -yazının istikametine dikkat edilerek- sola doğru devam edilecektir.

GÜNEY (KIBLE) DUVARINDAKİ HADİSLER

1. Hadis:
İslam dininin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet tarihten günümüze bütün müslümanlar tarafından her zaman birlikte değerlendirilmiştir. Bunun yansımalarını Ulucamide de görmek mümkündür. Nitekim bazı yerlerde, aynı konudaki bir ayet ve bir hadisin ortak mesaj verecek şekilde yazılmıştır. Bunun örneklerinden birisi Ulucami’nin kıble duvarında yetimlerin gözetilmesini öğütleyen bir ayet ve bir hadisin uyumlu yazıldığı yerdir. Ayet olarak,
قال الله تعالى فى كتابه الكريم فأما اليتيم فلا تقهر
Kâle’llahu teâlâ fî kitâbihi’l-kerîm: Fe emme’l-yetîme felâ takher”. (Duha, 93/9)
Meali: Allah Yüce Kitabı’nda buyurdu ki: “Öyleyse yetimi sakın ezme”.
Bu ayetin hemen yanında da şu hadis yer alır:
قال رسول الله صلى الله عليه و سلم كافل اليتيم له و لغيره أنا و هو كهاتين فى الجنة “
“Kâle Rasûlullah (sav): Kâfilu’l-yetîm lehû ve li-ğayrihî ene ve hüve ke-hâteyni fi’l-cenneti
“Rasûlullah buyurdu ki, “Kendi yakınlarından olan ve başkalarına ait yetimin sorumluluğunu üstlenen kişi ve ben, (şehadet ve orta parmağını göstererek) Cennette şu şekilde yan yanayız.
Bu hadis Müslim’in el-Câmiu’s-Sahihi ve başka kaynaklarda;
قال رسول الله  صلى الله عليه وسلم  كافل اليتيم له أو لغيره أنا وهو كهاتين في الجنة وأشار مالك بالسبابة والوسطى
Kendi yakınlarından olan veya başkalarına ait yetimin sorumluluğunu üstlenen kişi ve ben, (şehadet ve orta parmağını göstererek) Cennette şu şekilde yan yanayız” camideki levhada “ve” harfi ile yazılan ifade Müslim metninde “ev” (veya anlamında) şeklindedir.

2. Hadis:
المؤمن فى المسجد كالسمك فى الماء والمنافق فى المسجد كالطير فى القفص
el-Mü’minü fi’l-Mescidi ke’s-semeki fi’l-mâi, ve’l-Münâfıku fi’l-mescidi ke’t-tayri fi’l-kafes”.
Türkçesi:”Mü’min mescidde sudaki balık; münafık ise mescidde kafesteki kuş gibidir.
Hadisinin birinci cümlesi minber kulesinin doğu, ikinci cümlesi kuzey tarafında yer almaktadır. İnsanların çoğu tarafından hadis olarak bilinen bu söz hakkında Aclûnî  şu açıklamayı yapmıştır: “Her ne kadar hadis diye meşhur olsa da bunun hadis olduğunu bilmiyorum. Malik b. Dinar’ın sözüne benziyor.”

3. Hadis
Minber kulesinde ikinci hadisin hemen üzerinde şu hadis yer alır:
من قال لاإاله إلا الله محمد الرسول الله دخل الجنة
Men kâle lâ ilâhe illallah Muhammeden Rasûlullah dehale’l-cennet
Türkçesi: “Lâ ilâhe illallah  Muhammedü’r-Rasûlullah diyen kimse cennete girer.
Bu ifade kalıbı ile hadisin meşhur rivayeti sadece “ Lâ ilâhe illallah diyen kimse cennete girer” şeklindedir. Camideki metinle uyumlu olan hadis Muaz b. Cebel rivayetidir. Enes b. Malik’in rivayeti de bunu teyit eder tarzda şu ifadeleri içermektedir. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Her kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şehadet ederek ölürse cennete girer.” Taberânî’nin rivayetinde hadis bir kelime farkla şu şekilde kaydedilmiştir: “Her kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna samimiyetle şehadet ederse cennete girer.

4. Hadis
خيركم من تعلم القران وعلمه
Hayrukum men tealleme’l-Kur’ane ve allemehu”.
Türkçesi: “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.
Buradaki lafızlarla Buhârî’nin bab başlığı da yaptığı bu meşhur hadis, rivâyet kitaplarının pek çoğunda yer almaktadır.

5. Hadis
الجنة تحت اقدام الأمهات
el-Cennetü tahte akdâmi’l-ümmehât”.
Türkçesi: “Cennet annelerin ayaklarının altındadır.
Halk arasında da meşhur olan bu hadis bir çok kaynakta yer almaktadır. Zehebi bu hadisi “Musa b. Muhammed b. Ata ed-Dimyâtî el-Belkâvî  el-Makdisî’nin hayatını yazarken sebebinin de açıklandığı “Cennete girmeye veya çıkmaya vesile olmaları açısından cennet annelerin ayakları altındadır” lafızları ile almaktadır.

6. Hadis
Yazıldığı yer ve verdiği mesaj itibariyle üzerinde durulması gereken ifadelerden birisi de hadis olduğu imajı verilerek yazılan şu cümledir:
 قال عليه السلام السلطان ظل الله فى الارض يأوى اليه كل مظلوم (ضدق رسول الله)
Kâle Aleyhi’s-Selâm: es-Sultânu zıllullâhı fi’l-arzı ye’vî ileyhi küllü mazlûm”.
Türkçesi: Peygamber (s.a.v.) buyurdu:Sultan Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir. Bütün mazlumlar ona sığınırlar.
Bu metin kıble duvarında, mihrap ile Sultan mahfilinin arasında, rahat okunabilecek tarzda göz hizasındadır. Bulunduğu yer itibariyle hem sultan’a hem de insanlara önemli bir mesaj verildiği düşünülebilir. Sahih kaynaklarda yer almasa da bazı âlimler eserlerinde genişçe yer vermişlerdir.

DOĞU DUVARINDAKİ YAZILAR

Cami yazıları sadece hadislerden ibaret değildir. Özellikle doğu duvarında Hz. Peygamber’i anlatan iki ayet ile bir hadis arasındaki irtibatı yazanlar düşünmüşler ise anlamlı bir mesaj ortaya çıkmış gözükmektedir.
و ما ارسلناك الا رحمة للعالمين
Vemâ erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn
Meali: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
Bu ayetle birlikte Hz. Peygamber’in ahlakını anlatan,
و انك لعلى خلق عظيم
Ve inneke le-alâ hulukın azîm”.
Meali “ Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir.”
ayetiyle müminlerin benimsemesi gereken ahlâkın kaynağına ve önemine işaret edilmiş gibidir. Doğu çıkış kapısının sağındaki bu ayetlere karşılık solunda da büyük bir levha olarak aşağıdaki 7. hadisin yer alması da son derece manidardır.

7. Hadis
أكمل المؤمنين ايمانا أحسنهم خلقا
Ekmelü’l-mü’minîne îmânen ahsenuhum hulukan”.
Türkçesi: “Müminlerin imanı en kâmil olanı, ahlakı en güzel olanıdır.
Aynı duvarda caminin anlamına uygun olarak birlik ve beraberliğe işaret eden

8. Hadis
الجماعة رحمة و الفرقة عذاب
el-Cem’aatu rahmetün ve’l-firkatu azâbun
Türkçesi: “Cemaat rahmet, ayrılık azaptır.
Bu hadis isnad açısından zayıf olmakla birlikte değişik isnadları bulunmaktadır. Cami içerisinde yer alabilecek özelliğe sahip anlamı, Bursa’da Ulucami ve Yeşil Cami gibi iki tarihi mabede yazılmasına vesile olmuştur.

9. Hadis
رأس الحكمة مخافة الله
Ra’su’l-hıkmeti mehâfetu’llahi”.
Türkçesi: “Hikmetin başı Allah korkusudur.
Bu hadis Ulucami’de üç yerde yazılı olan metinlerden biridir.

KUZEY DUVARINDAKİ YAZILAR

10. Hadis
قال النبي صلى الله عليه وسلم ما شاء الله بارك الله
“Kâle’n-Nebiyyü (s.a.v.) Mâ şâe’llah bârekellâh”
Türkçesi: Nebi (s.a.v.) buyurdu: Mâşallah, Allah mübarek kıslın!
Peygamberimiz bu ifadeleri, genelde kendisine isim konulması için getirilen yeni doğan çocukları gördüğünde söylerdi.

11. Hadis
عجلوا بالصلاة قبل الفوت وعجلوا بالتوبة قبل الموت
“Accilû bi’s-salâti kable’l-fevti ve accilû bi’t-tevbeti kable’l-mevti”
Türkçesi: “Vakti çıkmadan namaza acele ediniz. Ölmeden önce de tevbe için acele ediniz”.

BATI DUVARINDAKİ YAZILAR

12. Hadis
قال النبى عليه السلام اتقوا الواوات   صدق رسول الله
İttekû el-vâvât
Türkçesi: “Vavlardan sakının
Yani vav harfi ile başlayan kelimelerin içeriğine ilişkin bir uyarı olarak algılanmıştır. Velâyet, Vekâlet, Vezaret, Vesayet, Vedîat (emanet)

13. Hadis
سبحان الله و بحمده سبحان الله العظيم
Subhâna’llâhi ve bi-hamdihi Subhâna’llâhi’l-azîm”
Mü’min kişinin her zaman zikir maksatlı söyleyebileceği bir hadis olup Hz. Peygamber’in “Dile kolay gelen ama mizanda ağır çeken ve Rahman katında sevimli iki kelime vardır: Subhâna’llâhi ve bi-hamdihi Subhana’llâhi’l-azîm.” buyurduğu nakledilir.

14. Hadis
Batı duvarının kıble duvarı ile kesiştiği köşeye yakın tuğra şeklinde yazılan metin
شفاعتى لأهل الكبائر من امتى
Şefâatî li-ehli’l-kebâiri min ümmetî
Türkçesi: “Şefaatim, ümmetimin büyük günah işleyenleri içindir

PAYELERDEKİ (FİL AYAKLARINDAKİ) YAZILAR

PAYE 1. Kuzey yüzü

15. Hadis
شفاعتى لأهل الكبائر من امتى
Bu hadis 14. hadis ile aynıdır.

16. Hadis
سبحان الله و الحمد لله و لا إله إلا الله و الله أكبر و لا حول ولا قوة إلا بالله العلى العطيم
Bu dua namazların sonunda âyetü’l-kürsî okunmadan önce söylenir: “Subhâna’llâhi ve’l-hamdü li’llâhi ve lâ ilâhe illa’llâhu va’llâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm.”
Bir kişi Hz. Peygamber’e gelerek “Kur’ân’dan bir şey ezberleyemiyorum. Bana Kur’ân’ın yerine geçecek bir şey öğret” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “bu dua cümlesini söyle” buyurdu.
İbn Abbas da bu cümleyi söylemenin salih ameller arasında yer aldığını söylerdi.

PAYE 2. Kuzey Yüzü

17. Hadis
رأس الحكمة مخافة الله
Ra’su’l-Hıkmeti mehafetullah”, 9 numaralı hadis olarak geçti. Doğu duvarında da yer alan bu metin 1278 tarihli ve Hattat Şefik imzasını taşıyor. Aynı payede müezzin mahfelinin üzerinde

18. Hadis
قال النبى عليه السلام المؤذنون اطول الناس اعناقا يوم القيامة
Kâle’n-Nebî (a.s) el-müezzinûn etvalu’n-nâsi ağnâkan yevme’l-kıyâmeti
Rasûlullah (a.s.,) müezzinler, kıyamet günü insanların en uzun boyunluları olacaklardır,”buyurdu. Aynı lafızlarla hadis kitaplarının pek çoğunda bu metin yer almaktadır.

PAYE 6.

19. Hadis
Kıble istikametinde 39. levhada da aynı hadis vardı. Değerlendirmeye aldığımız hadis metinleri arasında 5. sırada da zikredilen hadis şöyledir:
الجنة تحت اقدام الأمهات
el-Cennetü tahte akdâmi’l-ümmehât”.
Türkçesi: “Cennet annelerin ayaklarının altındadır.”
Halk arasında da meşhur olan bu hadis birçok kaynakta yer almaktadır.

PAYE 9.  Kuzey Yüzü,

20. Hadis
قال النبى عليه السلام من حسن كتابة دخل الجنة
Men hasune kitâbeten dehale’l-cennete”.
Türkçesi: “Yazısı güzel olan cennete girer.
Metin Hz. Peygamber’e izafe edilerek yazılmış, ama mevcut kaynaklarda böyle bir bilgiye ulaşılamadı.

21. Hadis
من صبر ظفر
Men sabera zafera”.
Türkçesi: “Sabreden zafere ulaşır.
Bu ifadenin bir hadis olmadığı, bir kişinin hayatında en gerekli prensiplerden biri olduğu için sabrı tavsiye eden ayetlerin tefsirinde yer verilen bir ifade olarak geçtiği belirtilmektedir. Bu vecizenin bir kitaba isim olduğu bilgisine de ulaşılmaktadır.

PAYE 10. Doğu Yüzü

22. Hadis
اللهم صل على محمد و على ال محمد
Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed
Çok meşhur olarak bilinen salavâtın başlangıç cümlesidir.

Batı Yüzü

23. Hadis
الدنيا مزرعة الاخرة
ed-Dünya mezraatu’l-âhirati”.
Türkçesi: “Dünya ahretin tarlasıdır
Eskiden kuzey duvarında levha üzerinde yazılı olan bu metin şu an orada görülmemektedir. İmam Gazali’nin “İhyâu Ulûmi’d-dîn” isimli eserinde yer alan bu hadise sahih kaynaklarda rastlanılmamaktadır. Dünya-ahiret ilişkisi ve dünya hayatının değerlendirilmesinin yapıldığı metinlerde hadis olarak değil de bu dengeyi ortaya koyan bir söz olarak yer verilmektedir. Bazı kaynaklarda meçhul sîga ile hadis imajı verilerek nakledildiği de görülebilmektedir.
Halk arasında çok meşhur olan bu hadisin merfu ve sağlam bir isnadına ulaşılamamıştır.

PAYE 11. Kuzey Yüzü

24. Hadis
Bu hadis daha önce 9. sırada geçmişti.
رأس الحكنة مخافة الله
Ra’su’l-hıkmeti mehâfetu’llahi”.
Türkçesi: “Hikmetin başı Allah korkusudur.

25. Hadis
Bu hadis daha önce 14. sırada geçmişti.
شفاعتى لاهل الكبائر من امتى
Şefâatî li-ehli’l-kebâiri min ümmetî
Türkçesi: “Şefaatim, ümmetimin büyük günah işleyenleri içindir

Sonuç:
Bu makalede, tekrarlarıyla birlikte 25 hadis belirlendi. Ulucami ile ilgili eserlerin verdiği bilgiye göre, cami içerisindeki yazılar ve levhalar bunlarla sınırlı değildi. Ancak çeşitli sebepler ve ihmal sonucunda maalesef pek çok tarihî değer kayboldu. Bunların tespitleriyle ilgili çalışmalar hâlâ devam etmektedir.
Anlaşılan odur ki, tarih boyunca camilerimiz süsleyen hadisler, sadece estetik zenginlik kazandırmaya yönelik değil, mesajları bakımından da dikkat çekici olmaları sebebiyle tercih edilmişlerdir. Hadislere genel olarak bakıldığında ise, ağırlıklı olarak, birlik, beraberlik ve kardeşliği topluma yaymayı, yardım etmeyi özendirmeyi, ümitsizliği ortadan kaldırmayı amaçlayan içeriklere sahip olduğu görülmektedir. Belki de daha önemlisi, günde beş kez bu hadisleri camide gören Müslümanların, aynı amaç doğrultusunda bu ilkeleri hayata taşıdıklarına da tarih tanıklık etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder